İsrail ordu hastanelerinde ölü ve yaralı koyacak yer kalmadı..
İsrail ordu hastanelerinde ölü ve yaralı koyacak yer kalmadı..
Gazze’deki kara savaşında ağır bir yenilgi yaşayan İsrail, hastanelerde ölü ve yaralı koyacak yer bulamaz oldu.
İsrail askerleri için çok sayıda ordu hastanesi bulunuyor. Bu hasteneler Gazze’den gelen ölü ve yaralı askerleri kaldırımaz oldu.
Gazze’den sürekli yaralı taşıyan askeri helikopterler, İsrail tarihinde ilk kez özel hastanelere yaralı asker götürmeye başladı.
İsrail ordu hastaneleri artık asker yaralıları kabul edemiyor.
israilli Emekli Tuğgeneral Limor’un açıklaması, “80 yıldır bu kadar çok yaralı ve ölüye tanık olmamıştık.”
İsrail ordusu hastaneleri kayıpları karşılamaya zorluyor: İsrail medyası
Birkaç İsrail hastanesi, İsrail ordusu sözcüsünün, alınan vakalarla ilgili kamuya açık raporlarını, savaşın bilançosunu güncelleyen günlük açıklamasıyla eşleştirmesini talep ettiğini ortaya çıkardı.
Gazze’den her gün 70 civarında ağır yaralı İsrail askeri hastanelere getiriyor. Ölü sayısı ise saklanıyor.
İsrail medyası Perşembe günü, İsrail askeri sözcüsünün , ordunun izin vermediği sürece hastaneleri yaralı veya ölü personelin gelişini duyurmamaya zorlamak da dahil olmak üzere, savaştaki kayıplarla ilgili haberlere ilişkin yeni kısıtlamalar getirdi.
Amaç ordu için uygun olan zamanlarda bilgi yayınlanma zamanlamasını kontrol etmektir. Yersen tabi..
Hastane temsilcileri şu yorumu yaptı: “Askeri sözcü [Tuğgeneral Daniel Hagari] ulusal moral delegesi rolünü üstlendi ve bizim asıl sorumluluğumuz tedavi görenlere yöneliktir.”
Salı günü gönderilen bir mesajda, Hagari’nin birimindeki medya departmanı başkanı, askeri sözcüsünün günlük brifinginin ardından hastanelere saat 13:00’te yalnızca bir günlük açıklama yapmalarına izin veren yeni bir prosedür hakkında bilgi verdi.
Yeni plana göre açıklamada son güne ait veriler yer alacak ancak yaralı kişilerle ilgili daha önce sözcü tarafından bildirilmeyen ayrıntılara yer verilmeyecek.
Gazetecilik açısından, hastanelerin bundan sonra izin verdiği açıklamalar Hagari’nin brifinginin “takibi” niteliğindedir ve yayınlanması bu şarta bağlıdır.
Bu arada, hastane sözcülerinin artık “açıklamalarının içeriğini, yayınlanmadan önce hızlı onay için hastanede kalıcı olarak görev yapan askeri sözcü temsilcisine sunmaları” gerekiyor.
Haber sitesine göre Hagari, bunun “basın özgürlüğünü ihlal ettiğinin” farkında ancak yeni prosedürün ardındaki mantığın, yaralıların ve ailelerinin onurunu koruma arzusu olduğunu iddia ediyor.
Ordunun öne sürdüğü “talepler” arasında “askeri sözcü tarafından yapılan resmi açıklamadan önce yaralı askerlerin gelişine ilişkin haberlerin yayınlanmasından kaçınmak” da yer alıyor.
Rapora göre uyarı ve yeni prosedürler, son iki gün içinde sözcünün yaptığı açıklamalar arasında önemli tutarsızlıklar veya tutarsızlıklar olduğunu ortaya çıkaran iki olayın ardından geldi.
Örneğin ordunun, Pazar gecesi Lübnan yakınlarındaki “Shtula” yerleşimi yakınındaki bir askeri bölgeye isabet eden havan topu mermisi sonucu üç askerin yaralandığını hiçbir zaman bildirmediği ortaya çıktı.
Bu arada konu, Celile Tıp Merkezi’nin sabah şarapnel nedeniyle hafif yaralanan kişilerin hastaneye kaldırıldığını duyurmasının ardından medyaya yansıdı; ancak yaralıların asker olduğu veya yaralanma durumlarından bahsedilmedi.
Başka bir olayda, askeri sözcü Pazar günü yaptığı açıklamada, Lübnan’dan fırlatılan güdümlü füzenin ” Beit Hillel “i vurması sonucu beş savaşçının hafif yaralandığını bildirdi. Ancak Safad’daki Ziv Tıp Merkezi 12 yaralının bulunduğunu bildirdi ve yapılan doğrulamanın ardından bunlardan 11’inin asker olduğu belirlendi.
Haber sitesi, prosedüre göre, operasyonda dokuzu asker olmak üzere 10 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan varsayımsal bir durumda, hastaneler tarafından genellikle yalnızca bir yaralının kabul edildiği şeklinde rapor edileceğini belirtti.
Raporda, beklendiği gibi yeni direktiflerin hastane sözcüleri arasında öfkeye neden olduğu belirtildi.
İçlerinden biri Walla ile yaptığı konuşmada durumu anlattı! “Bize resmen şantaj yapıyorlar” diyerek, “Belki de bizim İsrail Devleti’ne bağlı devlet hastanesi olduğumuzu unuttular” dedi.
Rambam Tıp Merkezi sözcüsü David Ratner şunları söyledi: “İsrail askeri sözcüsü, belki de bir boşluk nedeniyle ulusal moral delegesi rolünü üstlendi. Ve bu, onun klasik rolüne ek bir şey.”
“Bunun bir parçası olarak askeri sözcü, kamuoyunu ve hastane sözcülerini günde iki açıklama yapmaya alıştırmak istiyor, bu kadar. Bu savaşta aynı zamanda tüm medya alanını, hatta hastanelerle ilgili her şeyi kontrol altına almak istiyorlar.”
Ratner, Perşembe sabahı Hagari’nin ekibinden aldığı mesajla ilgili olarak, “Formatla ilgili büyük çekincelerim var ve onlara bir yanıt göndermeyi düşünüyorum” dedi.
Ratner ayrıca kendisinin ve meslektaşlarının faaliyet gösterdiği 2023 medya ortamını da hatırlatıyor.
“Helikopterler Özel Rambam Hastanesi’ne indiğinde, şehirdeki yüz binlerce sakinin gördüğü gibi, yaralıların özellikle Hayfa’daki hastanelere gelişiyle ilgili gerçek zamanlı olarak sosyal medya üzerinden son dakika haberleri yayınlandı.
Hayal kırıklığını paylaşan Assuta Ashdod Tıp Merkezi sözcüsü ve pazarlama direktörü Ohad Yehezkeli, prosedürün aşırı olduğunu söyleyerek konuyla ilgili bağımsız çalışmaya devam edileceğini ima etti.
Durumun daha ileri bir açıklamasında Yehezkel, ordunun “kibarca bizden onlar adına yalan söylememizi istediğini” söyledi.
“Bizden bilgileri saklamamızı veya haberleri çarpıtmamızı istiyorlar. Bana sadece sivillerin geldiğini belirtmemi söylediler… Bir hastane sözcüsüne, tüm ailelerin bilgilendirilmediği için açıklama yapmamasını söylediler” diye ekledi.
Bu arada hastane sözcüsü, “ordunun iddialarını araştırıp departmanda askerler ve ailelerinin yakınında bulunan akrabalar arasında araştırma yaptıktan sonra herkesin bildiğini keşfetti.”
Kaynak: Habervitrini.Com
