Haber Son Dakika – Yargıtay, Anayasa Mahkemesi’nin rezil kararını..

Yargıtay, Anayasa Mahkemesi’nin rezil kararını juristokratik diye geri çevirdi, juristokratik ne demek?

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nden Can Atalay kararı..

Daire, Anayasa Mahkemesi’nin ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığına, kararın uyulmamasına karar verdi..Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Şerafettin Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, bu bağlamda Anayasa’nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını belirterek Anayasa Mahkemesi’nin kararına uyulmamasına karar verdi. Daire, söz konusu kararın jüristokratik bir davranış olduğunu bildirdi.

JÜRİSTOKRATİK NEDİR

Jüristokrasi, yargıçlar yönetimi olarak tanımlanmaktadır. Demokrasiye zıt bir kavramdır. Oligarşik bir yönetim biçimidir. Jüristokrasi, fonskiyon gaspı ile de tanımlanmaktadır. Olgunlaşmamış demokrasilerde sıklıkla görülen juristokraside yargı kurumunun başındakilerin yorum kabiliyeti ön plana çıkar ve yargıçların yorumları ile şekillenen kanunlar ile ülke yönetilmeye çalışılır.[1]

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nden Can Atalay kararı
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Şerafettin Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, bu bağlamda Anayasa’nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını belirterek Anayasa Mahkemesi’nin kararına uyulmamasına karar verdi. Kararda önemli bir noktaya dikkat çekildi. Anayasa’nın 14. maddesinin belirsiz olduğundan bahisle uygulanmasının mümkün olmadığını belirten Anayasa Mahkemesini; Anayasanın 14. Maddesinin de fiili olarak ortadan kaldırılması hususunda Anayasal yetkisini aştığını, Anayasal koyucuyu yok saydığını, böylesi bir durumun terör örgütlerinin meclise girmesine neden olacağını vurguladı.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Şerafettin Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, bu bağlamda Anayasa’nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını belirterek Anayasa Mahkemesi’nin kararına uyulmamasına karar verdi. Daire, söz konusu kararın juristokratik bir davranış olduğunu bildirdi.

Gezi davasından mahkum olduktan sonra milletvekili seçilen ve Anayasa Mahkemesi’nin hakkında ihlal kararı verdiği Avukat Can Atalay’ın dosyası Anayasa Mahkemesi tarafından yerel mahkeme olan İstanbul 13. Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Mahkeme, dosyada karar verme yetkisinin Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nde olduğunu belirterek dosyayı daireye göndermişti. Can Atalay’ın daha önceden mahkumiyet kararını onayan daire önceki kararının doğru olduğunu belirterek Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına uyulmamasına hükmetmişti.

 

Can Atalay’ın avukatları tarafından, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı”nın, mahkumiyet hükmünün infazına devam edilmesi nedeniyle de “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ihlal edildiği iddiasına ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne ikinci başvuru yapılmıştı.

Anayasa Mahkemesi, yapılan başvuru 21 Aralık’ta Genel Kurul’da görüşmüş, Atalay hakkında verilen ihlal kararının uygulanmaması gerekçesiyle bir kez daha ihlal kararı vermişti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin ikinci kez “hak ihlali” kararı verdiği Atalay hakkındaki dosyayı yeniden Yargıtay’a göndermişti.

YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ AYM KARARINA UYULMAMASINA KARAR VERDİ

Dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Şerafettin Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, Anayasa Mahkemesi’nin kararına uyulmamasına, söz konusu kararın juristokratik bir davranış olduğunu bildirdi. Daire, yasama dokunulmazlığı bulunmayan ve kesin hüküm nedeniyle hükümlü sıfatını kazanan Şerafettin Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik işlemlere başlanması için kararın bir örneğinin, Anayasal zorunluluk nedeniyle gereğinin takdir ve ifası amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na tekrar gönderilmesine karar verdi.

TERÖR ÖRGÜTLERİNİN MECLİS’E GİRMESİNE NEDEN OLUR

Daire Kararında; Anayasa’nın 14. maddesinin belirsiz olduğundan bahisle uygulanmasının mümkün olmadığını belirten Anayasa Mahkemesini; Anayasanın 14. Maddesinin de fiili olarak ortadan kaldırılması hususunda Anayasal yetkisini aştığını, Anayasal koyucuyu yok saydığını, böylesi bir durumun terör örgütlerinin meclise girmesine neden olacağını vurguladı.

Kararda; Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kasteden, pek çok kanlı terör eylemi ile irtibatlandırılan ve haklarında terör suçlarından soruşturma veya kovuşturma bulunup, henüz yakalanamayan ve kırmızı bültenle aranan Fethullah Gülen, Şerif Ali Tekalan, Recep Uzunallı, Adil Öksüz, Ekrem Dumanlı, Cemil Bayık, Murat Karayılan, Duran Kalkan, Sabri Ok ve Ali Ekber Doğan ile 15 Temmuz darbe girişimine fiilen katılan ve haklarında kurulan mahkumiyet hükümleri henüz kesinleşmeyen darbeci generallerin milletvekili seçilmelerinin, yemin ederek göreve başlamalarının ve TBMM’ye girmelerinin, hatta takip eden seçimlerde milletvekili olmaya devam etmeleri halinde, dokunulmazlıkları kaldırılsa bile ceza almaları durumunda verilen cezaların infaz edilememesinin önünün açılabileceğine dikkat çekildi.

ANAYASA’NIN 14. MADDESİ İLK 3 MADDEYİ KORUMAKTADIR

Yargıtay 3. Ceza Dairesi; Anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından incelemeye yetkili Anayasa Mahkemesi’nin, Anayasa’nın 14. Maddesi’nin belirsizliğinden bahisle uygulanmayacağını ve Anayasa maddelerinin münhasıran Anayasa Mahkemesince yorumlanabileceğini belirten yorumunun sakıncalarından bahsederek, Anayasanın 14. Maddesinin yine Anayasanın ilk üç maddesini koruduğuna vurgu yaptı.

Daire kararında, şu ifadelere yer verdi:

“Anayasa Mahkemesi’nin anılan hak ihlali kararlarında, kamu organlarının yapmış olduğu idari işlem ve eylemler sonucunda ya da yargı organlarının vermiş olduğu kararlarda hak ihlalinin söz konusu olup olmadığının ortaya konulmasının, bir Anayasa maddesinin yorumundan kaynaklanması halinde, Anayasa’yı yorumlama yetkisinin sadece kendisinde olduğunu ve bu yetkinin mutlak olup, herkesin bu karara sadakatle uyması gerektiğini ifade etmektedir. Oysa böyle bir kabulün son derece sakıncalı olduğu izahtan varestedir. Bireysel başvuru yolu ile işlevsiz hale getirilen Anayasa’nın 14. maddesi ile koruma altına alınan ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen özellikle Anayasa’nın 2. ve 3. maddelerinde vurgulanan Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olduğuna ilişkin temel nitelikleri ile Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü koruyan hükümlerinin de bu şekilde yorum yoluyla de facto olarak uygulanamaz hale getirilmesi tehlikesi ile karşı karşıya kalınması olasıdır. Böyle bir durumda da Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının, Anayasa’nın 153/6. maddesi ile bağlayıcı olduğunun kabul edilmesi, vahim sonuçlar doğuracaktır. Bu kapsamda Anayasa’nın 14. maddesindeki düzenleme, özellikle Anayasa’nın ilk 4 maddesindeki hükümlerini koruyucu bir niteliği haizdir.”

“CUMHURBAŞKANI’NIN MEŞRUİYETİNİ DAHİ TARTIŞMAYA AÇABİLECEĞİ ANLAŞILMAKTADIR”

Daire, kararında, “Ayrıca, Anayasa Mahkemesi’nin bu yorum tarzının kabul edilmesi halinde, Anayasa’nın 155. maddesi kapsamında bir yüksek mahkeme olan Danıştay’ın incelemesinden geçerek idari yargıda kesinleşip, daha öncesinde önüne gelen atama ve tayin kararları ile ilgili, özellikle aile hayatına saygı hakkının ihlali yönünde kararları da bulunduğu gözetildiğinde; 3 Nolu Üst Kademe Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne tabi olan bir üst kademe kamu yöneticisinin, disiplin soruşturması ya da başka bir gerekçe gösterilmek suretiyle görevden alınmasının veya görev değişikliği yapılmasının, bireysel başvuruya konu edilmesi halinde ve başvurucunun, Anayasa’nın 79. ve 101. maddelerine göre Cumhurbaşkanı’nın usulüne uygun olarak seçilmediğini ve kendisini göreve atama ile görevden almaya yetkisinin bulunmadığını bireysel başvurusunda ileri sürmesi durumunda; Anayasa Mahkemesi’nin, Şerafettin Can Atalay ve benzer kişiler hakkında verdiği kararlardaki yorum dikkate alındığında başvurucunun iddiasını kabul ederek Anayasa’nın 101. maddesini kendisine göre yorumlayabileceği ve hatta Anayasal bir yetkisi olmamasına rağmen demokratik usulle, halk oyuyla ve Anayasa’nın 79. maddesi uyarınca Yüksek Seçim Kurulu’nun belirlediği yasal ilkelere göre seçilen meşru Cumhurbaşkanı’nın meşruiyetini dahi tartışmaya açabileceği anlaşılmaktadır” ifadelerine yer verdi.

ANAYASA MAHKEMESİ YASAL YETKİLERİNİ, ANAYASAL VE YASAL DÜZENLEMELERE AÇIKÇA AYKIRI OLACAK ŞEKİLDE AŞMIŞTIR

Daire, kamuoyunda Gezi Parkı olarak adlandırılan olayların, aslında meşru ve seçilmiş hükumeti devirmeye yönelik bir kalkışma hareketi olduğunu vurgulayarak, “Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuru sonucunda ihlalin ve sonuçlarının nasıl giderileceği hususunda belirleme yapma konusunda takdir yetkisine sahip olsa da Anayasa hükümleri ile bağlı olup; Anayasa’nın 154. maddesi gereği Anayasal yetki kullanılarak, Şerafettin Can Atalay hakkında kurulan hükmün onanmasına dair Dairemizin 28 Eylül 2023 tarihli kararında Gezi Parkı eylemlerinin meşru ve seçilmiş hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik bir darbe girişimi olduğu kabul edildiği halde, 25 Ekim 2023 tarihli ihlal kararında; ‘Şerafettin Can Atalay’ın üzerine atılı suçlamaların gereksiz suçlamalardan olup olmadığı, bu suçlamaların sırf siyasi amaçlarla yapılıp yapılmadığı, uygun bir soruşturma yapılıp yapılmadığı, bu eylemlerin hangi amaçlarla demokratik sisteme yönelik bir tehdit oluşturduğu, bu eylemlerin demokratik yaşam için doğrudan açık ve yakın bir tehlike oluşturup oluşturmadığı ve gerçek bir zarara sebebiyet verip vermediği, bu eylemlerin amacının başkalarının haklarını yok etmek olup olmadığı, isnat edilen suçlamaların hukuki nitelendirmelerinin sonradan değişme ihtimalinin yüksek olup olmadığı’ hususlarının araştırılması gerektiğini hangi amaç ve saiklerle belirlediğini ortaya koyamadığı gibi süper temyiz merci gibi davranarak, Dairemizin Gezi Parkı eylemlerinin meşru ve seçilmiş hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik suç oluşturduğu kabulünü yok saymak suretiyle bu vahim eylemlerin, bir nevi toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kapsamında kabul edilmesi gerektiği sonucuna matufen delil ve suç vasfı değerlendirmesi yapmak suretiyle kanun yolunda gözetilmesi gereken hususları da inceleme konusu yaparak yasal yetkilerini, Anayasal ve yasal düzenlemelere açıkça aykırı olacak şekilde aşmıştır” ifadelerine yer verdi.

Kaynak: Habervitrini

Enson Dakika Haber 🎯Son Dakika Haber ,Enson Haber, Son Dakika Deprem Haberleri,Diyarbakir Yerel Haber ve Gazeteler,

Diyar21Haber
GÜNCEL MANŞET

Grevin bittiği Kartal’da çöp dağları hala toplanmadı

GÜNCEL MANŞET

Kadınlar için ilk yardım eğitimi verildi

GÜNCEL MANŞET

Eş Başkan Bucak: Narin Güran davasının takipçisi olacağız

GÜNCEL MANŞET

Narin Güran’ın duruşmasına katılan HÜDA PAR Milletvekili Dinç’ten açıklama

Bilim & Teknoloji MANŞET

Kale Kilit Aksu Plus Devirmeli Sistem balkon ve teraslara değer katıyor

MANŞET SPOR

AZ Alkmaar hangi ülkenin takımı? Fenerbahçenin rakibi AZ Alkmaar hakkında bilinenler

MANŞET Türkiye Yerel Haber

Samsun’da ölü bulunan adliye çalışanı Ercan Bıçak ile ilgili detaylar

MANŞET Türkiye Yerel Haber

Alanya’da kamyonet ile otomobil çarpıştı: 1 yaralı

GÜNCEL MANŞET

Futbolcular Taraftarları Maça davet ettiler

GÜNCEL MANŞET

Diyarbekirsporun Maçını Melih Aldemir Yönetecek

GÜNCEL MANŞET

Diyarbakırspor, Aytekin Yıldrım yönetiminde hazırlıklarını sürdürdü

MANŞET SPOR

Başakşehir, Avrupa kupalarında 59. maçına çıkacak

MANŞET Türkiye Yerel Haber

Nevzat Bahtiyar’ın “Cesedi neden parçalamadın” sorusuna yanıtı pes dedirtti

MANŞET Türkiye Yerel Haber

Alanya’da genç kadın hayatına son vermek istedi

MAGAZİN MANŞET

Çağla Şıkel… ‘AĞIR SORU’ DEDİ; NE CEVAP VERDİ?

MAGAZİN MANŞET

Gülben Ergen… ‘NARİN’ CİNAYETİNİ TAKİP İÇİN DURUŞMA SALONUNDA!

MAGAZİN MANŞET

Dayı 2: Bir Adamın Hikayesi'nden yeni fragman!

GÜNCEL MANŞET

ABD Suriye’den çekilecek mi? MSB’den açıklama

MANŞET SPOR

Trabzonspor’da Nwakaeme, ligde 11 haftalık bölümde üç ayrı sakatlık yaşadı

MANŞET Türkiye Yerel Haber

Samsun’da ilk konsere hazırlanıyorlar: Farklı meslek grupları bu koroda

Nordmann bosatt i Alanya funnet…

Nordmann bosatt i Alanya funnet død i sitt hjem En…

  Kasım 4, 2024

En safarisjåfør som ikke blir…

En safarisjåfør som ikke blir lei av Alanya Mens safarisjåføren…

  Kasım 4, 2024

Forferdelig ulykke i Alanya: Kvinne…

Forferdelig ulykke i Alanya: Kvinne dør mens hun prøver å…

  Kasım 2, 2024

Alanya opplever sin verste sesong:…

Verste sesong: Handelsmenn vil slutte i jobben! Det eneste håpet…

  Ekim 10, 2024

Gendarmeri-sjåfører i Alanya tilga ikke

Gendarmeri-sjåfører i Alanya tilga ikke I søknaden utført av gendarmeriet…

  Eylül 20, 2024

Upassende bilde på Alanya Ulaş-stranden

Upassende bilde på Alanya Ulaş-stranden En hendelse som fant sted…

  Eylül 20, 2024

2 turister på den veltet…

2 tyske turister på den veltet motorsykkel ble skadet I…

  Eylül 5, 2024

Polish tourist who came to…

Polish tourist who came to Alanya for holiday committed suicide…

  Ağustos 26, 2024