Dünyada Ne Oldu Ne Bitti !! NETANYAHU, BİDEN’IN ‘ORDUSUZ FİLİSTİN DEVLETİ’ ÖNERİSİNİ DE REDDETTİ

NETANYAHU, BİDEN’IN ‘ORDUSUZ FİLİSTİN DEVLETİ’ ÖNERİSİNİ DE REDDETTİ – Neler Oldu !!

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bir Filistin devletinin kurulmasına karşı olduğunu bir kez daha yineledi.

Bu açıklamadan kısa süre önce ABD Başkanı Joe Biden, telefonda konuştuğu Netanyahu’nun iki devletli çözümü kabul edebileceğini söylemişti.

İki liderin son bir ayda yaptığı ilk konuşma sonrası gazetecilere konuşan Biden, Netanyahu başbakanlık görevindeyken, Filistin devletinin kurulmasının mümkün olduğunu kaydetmişti.

Biden, “İki devletli çözümün farklı modelleri var. Birleşmiş Milletler üyesi olan, ama bir ordusu bulunmayan birçok ülke var” demişti.

İsrail Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, “Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas yok edildikten sonra İsrail’in Gazze’de güvenliği sağlaması gerektiği yönündeki politikasını, Başkan Biden ile yaptığı konuşmada bir kez daha vurguladı. Bu güvenlik gerek, Filistin’in egemenliği talebi ile çelişiyor” denildi.

Netanyahu’nun bu son çıkışı, Beyaz Saray ile arasındaki görüş ayrılığının derinleştiği şeklinde yorumlanıyor.

Birçok kişi mevcut krizin tarafları bir diplomatik çözüm için masaya çekebileceğini umuyordu. Ancak açıklamaları, Netanyahu’nun bunu bir seçenek olarak görmediğini ortaya koydu.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby de, iki ülkenin farklı görüşte olduğunun çok açık olduğunu söylemişti.

Netanyahu, Şeria Nehri’nin (Ürdün Nehri) batısındaki tüm toprakların İsrail’in güvenlik kontrolünde olması gerektiğini savunuyor.

7 Ekim saldırısı sonrası İsrail’e açık askeri destek veren ABD yönetimi, Gazze’deki ölü sayısındaki katlanarak artışı sonrası Tel Aviv’e yaptığı çağrıların tonunu değiştirdi.

ABD’de bazı çevrelerde, İsrail’e askeri yardımları koşullara bağlama görüşü güçleniyor.

Uzmanlara göre Netanyahu kariyeri boyunca Filistin topraklarında “işgali yönetme” stratejisi uyguladı.

BBC Türkçe’nin hazırladığı Netanyahu profilinde görüşleri yer alan siyasi analist Dahlia Scheindlin, Netanyahu’nun 2014’ten bu yana Hamas’ın Katar’dan gelen fonlarla desteklenmesine ve Gazze’deki siyasi konumunu korumasına müsamaha gösterdiğini, karşılığında zaman zaman yaşanan ufak gerginlikler haricinde bir tür “sessizlik taahhüdü” aldığını söylüyor.

Scheindlin, “İdeolojisi kuşkusuz Filistin devletinden veya iki devleti çözümden kaçınmaktı ancak bu politikayı sürdürerek Hamas’ın çok uzun bir süre boyunca silahlanmasını ve temelde bir ordu kurabilmesini sağladı” diyor.

İsrail ve Hamas arasındaki savaşın uzun süre devam edeceğini öngören Scheindlin, “Netanyahu’nun uygulamaları ve politikaları, Hamas’a karşı sert ve güvenlik konusunda kararlı olduğu yönündeki çok çaba sarf ettiği imajıyla kesinlikle çelişiyor” ifadelerini kullanıyor.

Netanyahu daha önce yaptığı bir açıklamada, “sözde uzmanların” İsrail ile iki devletli bir çözüm dahilinde Filistin’in Şeria Nehri ile Akdeniz arasında toprak paylaşmasını öngören “yaklaşımlarının” hakim olduğu çeyrek yüzyıl boyunca, “tek bir sonuç bile” alınamadığını savunmuştu.

İki devletli çözüm neydi?

İki devletli çözüm anlaşmasının taslağı, İsrail ve Yaser Arafat’ın El Fetih örgütü liderliğindeki FKÖ’nün, Norveç’in arka planda aracılık ettiği müzakerelerin ardından 1993 yılında iki devletin karşılıklı olarak birbirini tanımasını kabul etmesinden sonra oluşturuldu.

Oslo süreci olarak adlandırılan süreçte, hiçbir zamansona gelinemedi ve geride çözülmesi eskisinden çok daha zor olan sorunlar kaldı.

Barış için toprak anlaşmaları, Filistin Yönetimi’nin İsrail’in 1967’deki 6 Gün Savaşı’nda ele geçirip işgal ettiği topraklarda özyönetim kurmasını sağladı.

Ancak askeri işgal ve Yahudi yerleşim faaliyetleri devam etti ve “kalıcı statü sorunları” adı verilen meseleler daha sonraki müzakerelere bırakıldı.

Bunlar arasında, 1948’deki ilk Arap-İsrail Savaşı’nın ardından Birleşmiş Milletler’in 1947’de bölünme yönünde oy kullanmasıyla İsrail’in kurulduğu topraklardaki Filistinli mültecilerin durumu da vardı.

İsrail, 1967’de Doğu Kudüs’ü ilhak etmişti ve bu da bir başka muammaydı çünkü kutsal mekanlar her iki taraf için de taviz vermeyi kabul etmeyecek kadar önemliydi.

Yıllar süren diplomatik tartışmalardan sonra, sorunlar nihayet 2000 yılında Camp David’de dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’ın ev sahipliği yaptığı basına kapalı zirvede ele alındı, ancak İsrail Başbakanı Ehud Barak ve Filistin Yönetimi Başkanı Yaser Arafat arasındaki uçurum kapanmadı.

Başarısızlıkla ilgili herkes birbirini suçladı. İsrailli ve ABD’li yetkililer Arafat’ın o güne kadar elde edebileceği en cömert anlaşmayı geri çevirdiğini söyledi. Filistinlilerse anlaşmayı, Doğu Kudüs’te bir başkent kurulması gibi şartların çok altında kalan bir sahtekarlık olarak nitelendirdi.

İsrail’in ana düşmanını etkisiz hale getirme hedefine çoktan ulaştığını savunan eleştiriler yapıldı. Peki, Filistin nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde güvenlik kontrolü Filistin Yönetimi’ne devredilirken, bu kadar çok yatırım yaptığı yerden neden vazgeçiyordu?

Arafat, müzakereleri zayıf bir pozisyonda yürütürken, ABD’li arabulucu İsrail ile tarihteki tüm devletlerden tartışmasız daha yakın bir ilişki içindeydi.

İki devletli çözüme giden yolda aşılamaz olduğu ortaya çıkan başka önemli faktörler de vardı.

1987’de Gazze’de kurulan İslami Direniş Hareketi (Hamas), rakibi El Fetih’in barış konusundaki tavizlerine karşı çıktı ve 1994’ten itibaren görüşmeleri intihar saldırılarıyla sabote etmek için çok sayıda fırsat buldu.

Yahudi yerleşimciler aynı zamanda Tanrı’nın kendilerine vaat ettiğine inandıkları topraklardaki varlıklarını genişletmek ve güçlendirmek için bu ertelemeleri fırsat olarak kullandılar.

Kaynak: m.detaykibris.com

Diyar21Haber
GÜNCEL Yaşam YEMEK / GIDA

Ayçiçek yağında dev kampanya! 5 Litre Ayçiçek yağı 225 TL’ye düştü

ASAYİŞ DiYARBAKIR YEREL HABER

Narin Güran davasında 4 isme ağırlaştırılmış müebbet…

DiYARBAKIR YEREL HABER GEZi / TURIZM Turizm

Tigris Bisiklet ve Doğa Sporları Spor Klubü Nemrud Dagı Organizasyonu

MAGAZİN

Kim Kardashian… KORSE, MİKRO ŞORT VE ELMASLARI İLE GÖZ KAMAŞTIRDI!

Yaşam

AK Parti’den asgari ücrete dair önemli açıklama! Bakan duyurdu

SAĞLIK

Doğumdan Sonra Basur (Hemoroid) Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

ESNAF / SANAYi

Yorgancılar’dan S & P ‘ye eleştiri: Bunlar bizi kandırıyor

Bilim ve Teknoloji

Roma’da Tek Bir Eğim Bile Olmadan Tüm Yolların Dümdüz İnşa Edilmesinin “Mimarlık Harikası” Dedirten Sebepleri

GÜNCEL POLiTiKA & SiYASET

Özgür Özel’den Gülen’in ölümüne ilişkin ilk açıklama

BÖLGE HABER

Arazi keşfi için gelen ekibe saldırı: Bir kişi hayatını kaybetti

DÜNYA

Anketler değişti: Trump yeniden ipi göğüsledi

DiYARBAKIR YEREL HABER Yaşam

Türkiye’nin en ‘batık’ şehirleri açıklandı: 5 şehir de aynı bölgede yer alıyor

GÜNCEL

Aysın Komitgan ve FETÖ bir arada olmaz!

MAGAZİN

Akıldan Kalbe… ÇEKİMLERİ TAMAMLANDI!

MANŞET

İmamoğlu, Özel’e resti çekti!

Yaşam

Mezarlıkta silahlı saldırı: Anne ve iki kızı hayatını kaybetti

DiYARBAKIR YEREL HABER

Kavşak ve refüjler bir milyon çiçekle süslenecek

MAGAZİN

“Tavşan İmparatorluğu” Tallinn Black Nights Film Festivali’nde!

Hayat

4M EKİPLERİ 4 YILDA DÜNYANIN ETRAFINI 10 TUR DOLAŞTI

EKONOMI

Asgari ücret böyle eridi: 10 gramdan 5 grama

Alanya opplever sin verste sesong:…

Verste sesong: Handelsmenn vil slutte i jobben! Det eneste håpet…

  Ekim 10, 2024

Gendarmeri-sjåfører i Alanya tilga ikke

Gendarmeri-sjåfører i Alanya tilga ikke I søknaden utført av gendarmeriet…

  Eylül 20, 2024

Upassende bilde på Alanya Ulaş-stranden

Upassende bilde på Alanya Ulaş-stranden En hendelse som fant sted…

  Eylül 20, 2024

2 turister på den veltet…

2 tyske turister på den veltet motorsykkel ble skadet I…

  Eylül 5, 2024

Polish tourist who came to…

Polish tourist who came to Alanya for holiday committed suicide…

  Ağustos 26, 2024

Polski turysta, który przyjechał na…

Polski turysta, który przyjechał na wakacje do Alanyi, ZABIŁ SIĘ…

  Ağustos 26, 2024

En polsk turist som kom…

En polsk turist som kom på ferie til Alanya, DREPT…

  Ağustos 26, 2024

100 tusen lira i bot…

100 tusen lira i bot for de som gjør det…

  Ağustos 23, 2024