Gündem Haber – 100 askeri uzman rapor yazdı.. Hizbullah’la savaş İsrail’in sonunu getirir
Gündem Haber – 100 askeri uzman rapor yazdı.. Hizbullah’la savaş İsrail’in sonunu getirir
Hizbullah’la savaş ‘İsrail’ için en ölümcül savaş olacak: 130 sayfalık rapor
Bir İsrail raporu, İsrail işgalinin Lübnan’daki İslami Direniş karşısında hiçbir şansının olmadığını, zira İslami Direniş’in yeteneklerinin Tel Aviv’i hızla geride bırakacağının altını çiziyor.
İsrail işgali ile Lübnan Hizbullahı arasındaki potansiyel savaş, İsrail işgali açısından acı bir gerçekliğe sahiptir; zira Tezgah’taki yüzlerce uzmanın yürüttüğü üç yıllık bir araştırmaya göre bu, başlangıcından bu yana yaşadığı en yıkıcı savaş olacaktır. -Reichman Üniversitesi Terörizm Politikası Enstitüsü.
İsrailli haber kuruluşu Calcalist, İsrail işgalinin en büyük korkularını aşabilecek bir çatışmada benzeri görülmemiş bir yıkım ve kan dökülmesi konusunda uyarıda bulunan potansiyel savaşın acımasız analizine ışık tutuyor .
130 sayfalık kapsamlı rapor, 100 uzman, eski askeri ve güvenlik yetkilisi, akademisyen ve hükümet yetkilisinden oluşan altı düşünce kuruluşu ekibinin ortak çalışmasıyla ortaya çıktı. Ekibe, sözde “terörizm araştırması” alanında dünya çapında tanınan bir öncü ve Reichman Üniversitesi’nin şu anki başkanı olan Profesör Boaz Ganor liderlik ediyordu.
Rapor, İsrail kuvvetlerinin ve iç cephenin çok cepheli bir savaşa hazır olması da dahil olmak üzere kritik hususları ele alıyor. Araştırmaya önemli katkıda bulunanlar arasında Yedek Tümgeneral Aharon Ze’evi Farkash, Yedek Tümgeneral Isaac Ben-Israel, Yedek Tuğgeneraller Zeev Zuk Ram ve Betzalel Treiber, Yedek Albay Eran Makov, Haim Tomer ve eski Adalet Bakanı Dan Meridor yer alıyor.
Bulguların ciddiyetine rağmen Calcalist , raporun yayınlanma zamanlaması konusunda şüphelerin bulunduğunu ve bu durumun olası bir gizleme veya manipülasyona işaret ettiğini öne sürüyor. Ganor’un, Filistin Direnişinin 7 Ekim operasyonundan önceki aylarda raporu çeşitli İsrailli askeri ve siyasi liderlere sunduğu bildirildi. Ancak İsrail medyasına göre güvenlik kurumlarını ve karar vericileri uyarma girişimlerinin başarısız olduğu iddia edildi.
Rapor, diğerlerinin yanı sıra eski Başbakan Naftali Bennett, Güvenlik Bakanı Moshe Ya’alon ve eski Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi gibi üst düzey isimlerin katıldığı 40 toplantı boyunca üst düzey İsrailli yetkililere sunuldu.
Profesör Ganor, çok sayıda talebe rağmen Başbakan Benjamin Netanyahu, Ulusal Güvenlik Konseyi başkanı Tzachi Hanegbi ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi gibi daha yüksek profilli isimlerle toplantı ayarlayamamaktan duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi.
Özellikle endişe verici olan, yalnızca beş düşünce kuruluşu ekibinin bulgularının kamuya açıklandığı, altıncı ekip tarafından hazırlanan ve olası bir İsrail önleyici saldırısıyla ilgili hususlara odaklanan bölümün kesinlikle gizli kaldığı iddiasıdır .
‘İsrail’in üzerine cehennem ateşi yağacak’
Ganor’un raporu, kuzeyden başlaması beklenen savaşın İsrail işgali açısından son derece yoğun olacağını, Hizbullah’ın günde 2.500 ila 3.000 füze fırlatacağını öne sürüyor . Bu baraj hem istatistiksel olarak hatalı roket toplarını hem de yüksek hassasiyetli uzun menzilli füzeleri içeriyor.
Hizbullah’ın belirli aralıklarla , önemli İsrail askeri üsleri veya tek bir günde yüzlerce roketin yağabileceği kilit “Gush Dan” bölgesindeki şehirler gibi belirli bölgeleri hedef alan büyük salvolar yağdırması bekleniyor.
Acımasız saldırının, düşmanlıkların başlamasından itibaren üç haftadan fazla bir süre boyunca her gün devam etmesi bekleniyor. Rapor, sonuçta ortaya çıkacak yıkımın benzeri görülmemiş olacağı, hem ön saflarda hem de işgal altındaki Filistin’deki İsrailli yerleşimciler arasında binlerce ölümün eşlik edeceği ve panik ve kargaşa ortamı yaratacağı konusunda uyarıyor.
Ganor’un da vurguladığı gibi, Hizbullah’ın olası operasyonlarının temel hedeflerinden biri İsrail kuvvetlerinin hava savunma sistemini baltalamak. Hassas mühimmatın ve dronlar, planörler ve seyir füzeleri dahil alçaktan uçan hava cihazlarının maddi hasara yol açması ve Demir Kubbe bataryalarını hedef alması bekleniyor.
Barajın hızı, İsrail’in yeteneklerine benzeri görülmemiş zorluklar sunacak ve çatışmanın ilk günlerinde Demir Kubbe ve Davut Sapanı’na yönelik önleme füzelerinin rezervlerini tüketecek. Etkili ve güvenilir bir savunma mekanizması olmadan İsrail işgali binlerce roket ve füze saldırısına maruz kalabilir .
Eş zamanlı olarak Hizbullah, İsrail Hava Kuvvetlerinin faaliyetlerini sabote etmeyi ve onarım çabalarını ve hava saldırılarını engellemek için ağır hassas füzelerin belirli zaman dilimleri içinde kalkış pistlerine yönlendirileceği için operasyonel yeteneklerini sınırlamayı amaçlıyor.
Raporda, yoğun ateşin askeri uçakların depolandığı hangarları hedef alacağı ve patlayıcı savaş başlıklarına sahip hassas füzelerin Hayfa ve “Ashdod”daki elektrik santralleri, elektrikle ilgili tesisler, tuzdan arındırma tesisleri ve ulaşım tesisleri de dahil olmak üzere hassas altyapıyı vuracağı vurgulandı.
Raporun araştırma ekibi ayrıca, çok alçak irtifalarda uçan düzinelerce intihar uçağı sürüsünün işgal altındaki Filistin’deki kritik varlıkları hedef alabileceği yönünde ciddi bir uyarıda bulundu. Bunlar arasında silah tesisleri, İsrail işgal kuvvetleri için acil depolama tesisleri ve eşi benzeri görülmemiş kayıplar için ihtiyaç duyulacak hastaneler yer alıyor .
Saldırı sadece fiziksel saldırılarla sınırlı kalmayacak; Kritik ulaşım altyapısının, iletişim kanallarının, bakanlıklara ve yerel yönetimlere bağlı sitelerin yaygın siber saldırılarla karşı karşıya kalması ve bunun da ekonomiyi sekteye uğratma konusunda ciddi bir risk oluşturması bekleniyor.
Hizbullah, ‘İsrail’i alt edecek müttefikler’
Rapor, Hizbullah’ın Radwan gücünden yüzlerce savaşçıyı İsrail topraklarına göndermeye hazırlanırken İsrail işgali içinde kaosun tırmanmasının beklendiğini vurguluyor. Birincil hedefleri Lübnan sınır bölgesindeki yerleşimlerin ve kuzey bölgesindeki stratejik askeri alanların kontrolünü ele geçirmek olacaktır .
Bu, İsrail ordusunu, yakın tehdide karşı koymak için kara manevralarına girişerek çabalarını Lübnan’daki acil operasyonlardan uzaklaştırmaya zorlayacaktır.
İsrail kamuoyunun, ülke içinde, gelişen durum hakkında güncel ve güvenilir bilgi alma konusunda zorluklarla karşılaşacağı ve bunun da resmi kaynaklar tarafından iletilen mesajlara olan güvenin kaybına yol açacağı tahmin ediliyor.
Önemli sayıda can kaybı, büyük hasar, elektrik ve su kesintileri, kurtarma ve yardım güçlerinin ulaşmasındaki gecikmeler ve gıda ve ilaç gibi temel hizmetlere ulaşmadaki zorluklar nedeniyle panik ve korku potansiyelinin artması bekleniyor.
Hizbullah , medyayı ve sosyal ağları iç bölünmeleri derinleştirecek tehdit ve bilgilerle doldurarak sürekli psikolojik savaş yoluyla panik ve kafa karışıklığını artırmayı planlıyor . Ayrıca işgal altındaki Filistin’den kaçmak isteyenler, ülkenin dünyayla hava bağlantılarının kesildiğini keşfedebilir.
Bölgenin önde gelen isimlerinden Ganor , İsrail kamuoyunun Hava Kuvvetleri ve istihbarat oluşumlarının İsrail işgaline yönelik güdümlü füze saldırılarının çoğunluğunu önleme yönündeki beklentilerinin büyük ihtimalle boşa çıkacağına dikkat çekti. İsrail’in Lübnan’daki stratejik öneme sahip mülklere yoğun bir saldırı yapmasının Hizbullah’ı ateşi kesmeye zorlayacağı varsayımının da yanlış olduğu ortaya çıkması bekleniyor.
Rapor, bölgedeki örgütlerin katılımı konusunda uyardığı için Hizbullah bu savaşta yalnız olmayacak. Suriye ve Irak’taki direniş gruplarının, Hamas ve Gazze’deki Filistin İslami Cihadının yanı sıra Yemen’deki Ensar Allah’ın , raporun “şiddetli ve kapsamlı bir ayaklanma” olarak tanımladığı şeye katkıda bulunması bekleniyor.
Söz konusu ayaklanma, Batı Şeria’da ve 48’deki Filistinliler arasında karışık şehirlerdeki ayaklanmalar, halkın savaş algısındaki zorluklar ve ordu ile kurtarma güçlerinden beklentilerin azalmasıyla birlikte aksamaları içerecek.
Rapor, İsrail güçleri ve toplumundaki zayıf noktaların ana hatlarını çizerek ve zayıf noktaları tespit ederek sonuçlanıyor. Etkili İsrail Hava Kuvvetleri ve istihbarat oluşumlarının füze saldırılarının çoğunun işgal altındaki Filistin topraklarına ulaşmasını engelleyemeyeceğini belirterek, kamuoyunun ve liderliğin önemli bir kısmının beklentilerine meydan okuyor .
Benzer şekilde, Lübnan’daki stratejik öneme sahip mülklere yönelik kapsamlı saldırıların Hizbullah’ı ateşi kesmeye zorlayacağı varsayımının da yanlış olması bekleniyor.
‘İsrail’in sonu mu geliyor?
Ocak ayının sonlarında İsrail medya kuruluşları tarafından hazırlanan bir raporda, İsraillilerin Lübnan Direnişinin yeteneklerini kabul ettiği ve Hizbullah’ın iki saatlik bir operasyonel pencere içinde ‘Tel Aviv’e yaklaşık bin füze fırlatma kapasitesine sahip olduğu söyleniyordu. Rapor, bu füzelerden bazılarının hassas güdümlü olacağını , diğerlerinin ise Tel Aviv’deki gökdelenlere yönlendirileceğini öne sürüyor.
Ancak raporda, Hizbullah’ın “bir sonraki savaşta hedef” olarak tanımladığı bu kulelerin bitişiğindeki potansiyel hedeflere değinilmedi.
İsrailli yetkililer, Lübnan direnişi Hizbullah’ın işgal altındaki Filistin’in kuzeyindeki yerleşimleri hiçbir güç kullanmadan boşaltmayı başardığını itiraf etti. Yetkililere göre, İsrail İşgal Kuvvetleri’nin (IOF) kuzey bölgesindeki komutanı, Lübnan direnişiyle çatışmaları tırmandırmama talimatı aldı.
İlgili bir bağlamda eski Şin Bet yetkilisi Dvir Karev, İsrail Kanal 13’e “İsrail”in şu anda Lübnan’la üçüncü savaşında olduğunu ve Hizbullah’ın hem silah hem de kuvvet açısından Hamas’tan çok daha fazla güce sahip olduğunu söyledi. IOF’un gücünün Hizbullah’a karşı yeterli olup olmayacağını sorguladı ve İsrail’in çok sayıda kayıp verdiğini kabul ederek çatışmaların düşük düzeyde kalacağını umduğunu ifade etti.
Güncellenme Tarihi : 12.2.2024 11:59
Kaynak: Habervitrini.Com
